Hüzün, üzüntü, keder, sıkıntı ve acı hisleri ifade eden bir kelime olarak kullanılır.
Hüzün Örnek cümleler:
- Günlerdir içimde bir hüzün var, ne yapacağımı bilemiyorum.
- Babamın ölümünden sonra, evde hüzün dolu bir sessizlik hakimdi.
- Her gün aynı monoton işte çalışmak beni hüzünlendiriyor.
- Bugün yağmurlu bir havada yürüyüş yapmak hüzün verici olabilir.
- Onu son gördüğümde gözlerindeki hüzünü fark ettim.
- Geçmişteki güzel günleri hatırlayınca içimde hüzün oluşuyor.
- Odaya girer girmez içimde bir hüzün hissettim.
- Hüzünlü şarkılar dinleyerek duygularımı açığa çıkarıyorum.
- Yaşlı kadının gözlerindeki hüzünü görünce içim sızladı.
- Sevdiğim insanlar yanımda yokken hüzünlü hissediyorum.
- Bir dostunuzun kötü bir durumda olması size hüzün verebilir.
- Doğanın yok oluşuna tanık olmak hüzün vericidir.
- Genç yaşta kaybedilen bir insanın ardından hissedilen hüzün tarif edilemez.
- Hayatın hızı içinde, zaman zaman hüzünle yüzleşmek kaçınılmazdır.
- Olayların gerçekleşme şekline bağlı olarak hüzün veya mutluluk hissedebilirsiniz.
- Şiirlerindeki hüzünlü anlatımı ile tanınan şair, son kitabında daha umutlu bir ton kullanmış.
- Terk edilmenin yarattığı hüzün, kalpte uzun süre iz bırakır.
- Uzun süre hastalıkla mücadele etmenin yarattığı hüzün, kişinin hayatını büyük ölçüde etkileyebilir.
- Yaşlıların hatıralarına dalarken, bazen hüzünlü anılarla karşılaşmak kaçınılmazdır.
- Zaman zaman içimizde bir hüzün hissetsek de, hayatın devam ettiğini hatırlamak önemlidir.
Eşanlamlılar: üzüntü, keder, acı, sıkıntı, elem
Eşsesliler: melankoli, acı, elem
Kökeni: Farsça “hüzün” kelimesinden Türkçeye geçmiştir.