Konfor alanımıza sahip çıkıyor ve yeni şeyler deneyimlememek için direniyoruz. Öğrenilmiş Çaresizlik yüzünden hep olumsuz düşünüyor ve hata yapacağımızdan emin olarak adım atmıyoruz çelebi.
En kolay yolu seçerek, zor yollardan ve mücaleden vazgeçiyoruz.
Başarının en büyük düşmanına gelecek olursak, üç düşmanı olduğunu söyleyebiliriz.
Birinci en büyük düşman Konfor
Konfor
İnsanların yaptığı şeyi konforlu şekilde yaptığı ve değiştirmekten hoşlanmadığı alandır. İnsan nüfusunun %80’i konforunu değiştirmemek için sebebler buluyor.
Değişim, pozitif ve yararlı olsa bile hoşlanılmamaktadır.
Öğrenilmiş Çaresizlik
İnsanları durduran ikinci şey öğrenilmiş çaresizliktir.
Bu insanların ‘ben bunu yapamam‘ dediği durumdur.
Basit Bir Yol Arayışı
Üçüncüsü ise sonuca ulaşmak için her zaman basit bir yol arandığıdır.
‘En az dirençli’ dediğimiz durumdur. Ancak değerli dediğimiz hiç bir şey kolay yoldan elde edilmez.
Peki ama zaten bir şey başarmak istemiyorum ki. Böyle iyi ya. Hayat birşeyleri başarmak için çok kısa. Şöyle bi bin iki bin üç bin yıllık beşbin onbin yirmi bin yıl yaşayacak olsak değer. Altı üstü elli altmış yıl yaşayıp gideceğiz. Onuda birşeyleri başarmak için harcamak çok gereksiz. Burç kova yükselen terazi. Konfor iyidir. Zaten bir gün zor günler gekecekse gelecek. Oturup kara kara düşünsem ne olacak. Yapacak birşey yok.
?Konforlu yaşam sunmak yerine hedeflemesini sağlamak gerekiyor yani? Peki alıştığından geri kalmasın alışkanlığı kazandırma gayesini nasıl yorumlarız Zelal? Hem konforlu yaşasın hem de başarılı olsun tesellisi miydi yoksa?
Başkalarının aklıyla hareket etmek ?