Bir zamanlar, çok eski zamanlarda, güneş hiç doğmazmış. Dünya, sonsuz bir karanlık içindeymiş. Gündüzler hep geceyle aynıymış ve her yerde karanlık hakimmiş. İnsanlar bu karanlıkta yaşamaya alışmışlar, ama bir çocuk, bu duruma karşı çıkmış.
Bu çocuğun adı Aydın’mış. Kendisi küçük ama hayal gücü çok büyükmüş. Aydın, her zaman güneşi özlemiş ve onun doğuşunu hayal edermiş. Bir gün, bir yıldız kuyruğu düşerken, Aydın parlayan tozları toplamış ve onları cebine koymuş.
Ertesi sabah, Aydın erkenden kalkıp, güneş doğmadan önce, cebindeki tozları serpmiş. Aniden her yer aydınlanmış ve güneş yavaş yavaş yükselmeye başlamış. Aydın çok mutlu olmuş, çünkü güneş nihayet geri gelmişti.
Ama Aydın’ın mutluluğu uzun sürmemiş, çünkü karanlık bir güç, güneşi tekrar engellemişti. Aydın, güneşi tekrar geri getirmek için elinden geleni yapmaya karar vermiş. Yine bir yıldız kuyruğu düşerken, Aydın, cebindeki parlayan tozları kullanarak sihirli bir lamba yapmış.
Aydın, lambanın içindeki sihirli güçle, karanlık gücü yenmek için mücadele etmiş. Uzun bir savaştan sonra, Aydın kazanmış ve güneş nihayet tekrar yükselmiş.
Bu olaydan sonra, Aydın, her zaman güneşi korumak ve dünyaya ışık vermek için çalışmış. İnsanlar ona “Aydınlatıcı” diye seslenir olmuşlar ve onun hikayesi, çocuklar arasında efsaneleşmiş.
Sonuç olarak, Aydın’ın özveriliği ve hayal gücü, dünyanın karanlık gecelerine son vermiş ve güneşin doğuşunu geri getirmişti. Bu masal, her zaman hayallerimiz için mücadele etmenin önemini hatırlatır ve bize umut verir.
#çocukmasalı #masallar #hikayeler #hikayeoku #masaloku